Metaverse Öte Evrene Yolculuğa Hazır mıyız? Sanırım Değiliz!
Metaverse Öte Evrene Yolculuğa Hazır mıyız? Sanırım Değiliz! Yeni olana merak, yeni olana uyum sağlama çabası, inanılmaz büyük bir bilgi kirliliği, yanlış anlama ya da bu akıllara kazınmaya çalışılan METAVERSE kavramını yanlış algılatma…
İşte METAVERSE böyle başladı maalesef. Herkes haklı olarak işin bir ucundan tutmaya çalışıyor ama şunu unutuyorlar, henüz ucundan tutulacak bir şey yok. Henüz “M” harfindeyiz. Neden mi? Anlatmaya çalışayım;
Bence konuya sıfırdan başlayıp METAVERSE nedir, amaçlanan nedir, en saf en yalın hali ile anlatmak gerekiyor. Anlatmasına anlatalım ama aslında anlatmaktan ziyade tek bir filmi izleyerek de anlayabilirsiniz; “Ready Player One”. Mutlaka bu konuya meraklı herkes izlesin, daha önce izledi ise bir kez daha izlesin. Sonra da “Metaverse” kavramı altında yapılan işlere bakarak sorgulasınlar. The Matrix serisi, The Thirteenth Floor (1999), Suretler ya da Cezalandırıcı (Demolition Man) gibi filmleri de önerebilirim olaya farklı açılardan bakabilmek için.
Metaverse nedir? Nereden çıktı bu kavram?
Hatırlayalım; En popüler sosyal medya platformlarından Facebook’un kurucusu ve CEO’su Mark Zuckerberg 28 Ekim 2021’de yaptığı açıklamalardan sonra bir anda tekrar hayatlarımıza Metaverse kavramı girdi. Tekrar diyorum çünkü bu kavram 90’larda bilimkurgu romanlarında ortaya atılmıştı.
* Metaverse kavramı ilk kez Neal Stephenson’ın 1992 yılında yayımladığı bilimkurgu romanı Snow Crash’de ortaya çıkmıştır. Metaverse kavramı kurgusal bir dünyayı nitelemiştir. (Araştırabilirsiniz sizde)
Ama sanırım kimse tam anlamamış olayı;
- METAVERSE = Sözlük anlamı ile ÖTE EVREN / Evrenin Ötesi
- Kavramın Açılımı İse:
- Online Dünyalar Topluluğu
- Fiziksel Dünya ile Dijital Dünyanın Sınırlarını Kaldırmak
Metaverse Kavramını Birinci Ögesi; Online Dünyalar Topluluğu
Günümüzde birbirinden bağımsız yüzbinlerce online dünya var; oyunlar, alışveriş platformları, bilgi, iletişim platformlar vs… Metaverse kavramı ise bunları tek bir yerde üç boyutlu olarak toplayan kapsayan ve birleştiren merkeziyetsiz online bir evren olma iddiasında.
Merkeziyetsiz nedir onu da anlamak lazım çok basitçe anlatalım. Merkezi sistem neydi; En tepedeki sistemin kendi altındaki iç sistemleri yönettiği, bir bilginin geçerli olmasının tek koşulunun hiyerarşinin tepesindeki sistemin bu bilgiyi doğrulaması olduğu bir yöntem. Merkeziyetsiz sistem ise bu döngünün kırıldığı sistem; Yukarıdan aşağıya doğrulama hiyerarşisi ve merkezi bir otorite olmadan yatay bir karar verme mekanizması. Çok daha detaylı ve bilgi içerikli açıklamaları internette araştırarak bulabilirsiniz ama bu yazımız için basit bir diller birkaç cümle ile anlatmak yeterli olacaktır mantığı anlamak için.
Bir de bunun altında yatan Web 01, 02,03 teknolojileri var;
Web 01 – İnternetin ilk dönemlerindeki teknolojiye denir. Kullanıcılar bu dönemde interneti sadece bilgi alma amaçlı kullanır. Siteye girer bilgiyi okur, alır ve ortamdan çıkar. Etkileşimin olmadığı,monolog, statik dönem, sadece okuyabildiğimiz dönem.
Web 02 – İnternetin 2. Dönemi, daha insan ve bilgi odaklı, daha interaktif, bizlerin de içerik üretebildiği ve internette paylaşabildiği kullanıcılarının ortaklaşa ve paylaşarak yarattığı sistemleri de kapsayan dönem. Tabi bu noktada tüm bu ekosistem; Google, FB ve benzeri büyük şirketler tarafından ele geçirildiğinden dolayı tekelleşmeye yol açtı. Yani merkezi bir yapı oluştu.
Web 03 – Tam olarak yerleşik bir tanımı olmamakla beraber; Merkeziyetsiz yani arkasında FB gibi dev şirketlere ihtiyaç duymadan daha bireyselleştirilmiş kendi aramızda aktarım yaparak internete erişim sağlayabildiğimiz bir sistem. Yapay zekanın daha da içinde olduğu akıllı bir internet.
Metaverse Kavramını İkinci Ögesi; Fiziksel Dünya ile Dijital Dünyanın Sınırlarını Kaldırmak Ve aynı zamanda fiziksel dünya ile dijital dünyanın sınırlarını kaldırmak, iç içe geçmiş bir ortam yaratmak da bir başka iddiası. Yani şöyle düşünelim; Fiziksel olmadığınız bir ortama dahil olmak için taktığınız bir gözlükle oradaymış gibi bir hissiyat yaşamak. “Fiziksel Sınırların Kalkması” tümcesinin de mantığı bu; olmadığınız yerlerdeymiş gibi deneyimler yaşamamız. Ama şimdiki Sanal Gözlükler bu teknolojinin oldukça uzağında…
İç içe geçmiş 2 farklı ama birbirini tamamlayan kavramlar. Bu kısmı unutmayalım. İşte Metaverse’in temel olarak ulaşmak istediği nokta bu.
İŞLER KARIŞTI MI?
Tam bu noktada ise kafa karışıklığı başlıyor. Yapılan en basit dijital işlere bile Metaverse denmeye başlandı. Özellikle oyunların içinde yapılmaya çalışılan işler. Second Life’tan günümüze kadar bilhassa bizim sektörde (daha öncesinde de vardı) Minecraft, Roblox Fortnite ve benzeri birçok oyun ve oyun firması kendi sanal dünyalarını (hatta iç içe geçmiş dünyalarını) ve kendi sanal ekonomilerini çoktan yarattı. Birçok marka / ürün, oyun dünyalarının içinde farklı şekillerde yıllarca yer aldı ve yer almaya da devam ediyor. Kimi çok yaratıcı çalışmalar yaptı, kimi daha standart reklam modelleri kullandı. Ama bunlar metaverse değil arkadaşlar bunlar oyun içi ürün yerleştirme ya da oyun içi reklam modellerini kullanma. (In Game Advertisement – In Game Product Placement) Senelerdir işlediğimiz konular. Metaverse’i bu kadar daraltmak oldukça yanlış olur.
Metaverse kavramının birinci ögesi Online Dünyalar Topluluğu, yukarıda da bahsettiğimiz tüm online dünyaların tek bir evren olması. Yani; örneklerle ilerleyecek olursak, A oyununu oynadınız, avatarınız ile B oyununa geçiyorsunuz tüm bu farklı evrenlerde geçen ortak para birimimi kullanıyorsunuz, oradan çıkıp aynı avatarınızla sanal bir mağazada dolaşıyorsunuz, oradan çıkıp sanal kütüphaneye gidiyorsunuz, akşam arkadaşlarınızla buluşup online konsere gidiyorsunuz ve sonrasında sanal evinize.
Ufak bir görselle de anlatmaya çalışalım;
Metaverse kavramının ikinci ögesi Fiziksel Dünya ile Dijital Dünyanın Sınırlarını Kaldırmak; Maalesef buna henüz zaman var. Şu anda anlatılan ve ancak hayal ettiğimiz Metaverse dünyasının biraz da olsa kıyısından köşesinden hissedebileceğimiz sanal gerçeklik kaskları var evet doğrudur. 3 boyutlu görüntüleme teknolojisi ile sanal bir ortamda hissetmenizi sağlayan bu kasklar sayesinde gerçek hayatta yaptığınız eğilmek, kalkmak hafif ileri geri gitmek gibi belli hareketlerle sanal alem ya da oyunlarda interaktif bir deneyim yaşayabiliyorsunuz ama çok limitli. Kasklar çok ağır, uzun süre kafamızda taşıması oldukça zor, çözünürlükleri oldukça düşük ve çoğu bilgisayara bağlı çalışmak durumunda. Ayrıca bir hissiyat ya da deneyim de mümkün değil, sadece olduğunuz yerdesiniz.
Yani açıklanan Metaverse aslında henüz yok, çünkü yaratılmak istenen yeni dijital dünya ve fiziksel sınırların kaldırılarak sanallaştırılmak istenen gerçek dünya, her şeyin mümkün ve her şeyin birbiri ile bağlantılı olduğu, gidilmek istenilen bir sonraki seviye, bir sonraki bölüm yani bizim oyuncuların tabiri ile Next Chapter. Facebook başta olmak üzere birçok büyük firma şu an bunun üzerinde çalışıyor. Teknik olarak da zaten şu an kullandığımız hardware ürünleri, internet altyapımız bu dünyaya girmemize kesinlikle yeterli değil. 5G altyapısından tutunda xx nesil bilgisayar / konsollara kadar gidilmesi gereken çok yol var. Facebook’un tanıtımında kullandığı ya da filmlerde gördüğümüz her şey şu an da sadece kurgu. Gerçekleşecek mi bunu zaman gösterecek. Olur mu peki? Neden olmasın. İnternet de yoktu bir zamanlar…
Şu an Metaverse kavramına inanılmaz bir ilgi var. Haklı bir ilgi; Kendimce nedenlerini de anlatmaya çalışayım bu ilginin;
Çok saf duygularla bakacak olursak; Bu aslında oldukça insani bir dürtü; Merak. İnsanın ilerlemesinin temelinde de merak dürtüsü vardır. Yeni olana olan ilgi her zaman yüksektir. Günümüzde herkes bir merak içinde. Zaten zor dönemlerden geçtiğimiz son senelere bakacak olursak bu geleceğe hazırlık aşamasındaki Metaverse haberleri herkes için farklı bir heyecan oldu.
Biraz daha negatif yönden bakacak olursa; Doyumsuzuz. İnsanoğlu yüzyıllar içinde kendisi gibi obur bir dünya yarattı. Günümüz dünyasında günden güne toprak ananın yok olduğu, mutsuzluğun arttığı, kaosun arttığı, paranın alım gücünün azaldığı, ekonominin tamamen dengesizleştiği, insanların gerçeklikten kaçış aradığı dönemlerdeyiz. Tam bu noktada karşımıza yeni bir dünya çıkardılar. Daha doğrusu yeniymiş gibi herkese lanse ettiler. Sanal veya değil hiç önemli değil. Ayda koloni kuruluyor denseydi de benzer bir yarış olacaktı. Sıfırdan bir yarışın başlatılacağı, insanlara yeni bir çıkış noktası sunan bir dünya. Emin olun burada da anlamsız bir iştah ile köşe kapma yarışı olacaktır. Bu bizim doğamızda var. Bu sanal dünyada eksik ne olursa olsun biz insanoğlu açgözlülüğümüzle bu eksikleri görmezden geleceğiz. Bir sonraki yeniliğe kadar pastada pay alabilmek için kıyasıya bir yarışa gireceğiz. Hatta girdik bile.
Gençler için, içinde büyüdükleri, oyunlarda, filmlerde gördükleri dünyaların gerçek olma hayali, profesyoneller için ise yeni gelir kapısı.
İşte bunlar ana nedenler diyebiliriz.
Oyun sektörüne geri dönecek olursak bir de bizim taraftan olaya bakalım isterseniz;
Aslında oyun firmaları ile beraber birçok teknoloji firması şu an da belli başlı girişimlerde bulunuyor. Oyun firmaları kendi dünyalarını başka sanal dünyalarla birleştiriyor, oyunculara çok farklı içerikler sunuyorlar (oyundan bağımsız, filmlerdeki kahramanların oyuna dahil edilmesi, konserler gibi) Bunun dışında dev oyun firmaları, dudak uçuklatan yatırımlar yaparak başka oyun firmalarını ve oyunlarını kendi bünyelerine dahil ediyorlar, çünkü işin ucundaki ışığı görmüş durumdalar. Kafalarında tam olarak ne olduğunu bilemeyiz elbet ama, hali hazırda devam eden oyunları, onları yapan ekipleri kendi bünyelerine bu kadar devasa bir yatırımla almalarının temel sebeplerinden biri belki de Metaverse dünyasına hazırlık olabilir. Belki yaptıkları yatırımlarla bünyelerine kattıkları tüm oyunları, tüm oyun içindeki karakterleri evrenleri tek bir çatı altında toplama hedefleri olabilir. Bunu zaman gösterecek.
Tüm bunlar dışında blockchain altyapılı oyun sistemleri de bulunmakta. The Sandbox, Axie Infinity, Decentraland, OVR.AI ve benzeri… Bu tarz oyunlar da oyunculara kripto altyapısı ile hem oyun oynama imkânı sunuyor hem de tamamen sanal bir evrende alma / satma / reel para kazanma imkanı.
Tabi bunlar bana göre henüz tam anlamı ile Metaverse değil. Yukarıda anlattığım gibi temelleri olabilir ama henüz “M” harfindeyiz bunu unutmayalım.
Gene bir kişisel fikir olmakla beraber; Oyun sektörü, eğer hayal edilen Metaverse dünyası yaratılabilirse, kesinlikle domine edecek tek sektör. Her anlamıyla, eğlence, rekabet, gelir… Oyunlar, oyunlaştırılmış dünyalar zaten işin temeli. O yüzden de bizim sektöre olan ilgi global olarak inanılmaz derecede artmış durumda.
Tabi çıkan her yeni kavramla beraber, tehlikeli boyutları da her zaman olduğu gibi konuşuluyor. Ben bir doktor ya da bilim adamı değilim ama yorumlayabilecek kapasitede olduğuma inanıyorum.
Oyuncuların gerçeklik algısının değişmesi, uzun saatler oyun başından ayrılmama, özellikle gençlerin asosyalliğe geçmesi gibi başlıklar da görmüyor değiliz. Ama bunu hep görmüyor muyuz zaten?
Bana göre hiçbir kavramın tehlikeli boyutu yok. Tehlikeli olan insan zekâsı ve ta kendimiz. Bu tamamen neyi ne için kullandığımız ile alakalı. Bugün 10 saat oyun oynamak, 10 saat aralıksız çalışmak, 10 saat aralıksız spor yapmak, 10 saat aralıksız film seyretmek ne kadar zararlı ise, eğer Metaverse denen kavram seneler içinde gerçekleşirse benzer problemleri orada da görürüz.
Hayattan kopma söz konusu olabilir mi? Bizler gibi bilinçli insanlarda olmaz onu çok net söyleyebiliriz. Her zaman bizim sektör için de aynı şeyleri söylüyorum. Bilinçli tüketici olmak zorundayız her konuda. Bilinçli aileler olmalıyız her konuda. Eğer bunlara hazırlıklı olursa bir problem yaşamayız. Aksi taktirde hem maddi hem manevi kendimizi tüketiriz.
Çünkü yaratılan her dünya gün sonunda gelir elde etmek amaçlı özünde bunu unutmamak lazım.
En başta da söylediğim gibi, eğer bu kavram gerçekten hayalden öteye geçebilirse (ki şahsi fikrim umarım geçer) bizi bekleyen şey; READY PLAYER ONE! İzleyin mutlaka.
Şimdi biraz da sizin METAVERSE’e girdik dediğiniz, biz oyun sektöründekilerin de yıllardır yaptığı işlerden bazı örnekler size sunmak isterim. Ve umarım bu örnekler sizlere yol gösterir.
Zombirock – Manga – 2012! (Bakınız 2012 diyorum) Şimdiye kadar en zevk aldığım çalışmalarımızdan biridir hala; (Arkadaşlarımın ve maNga’nın da kulaklarını çınlatmış olalım 🙂
Goley – Coca-Cola 2014!2014’te gerçekleştirdiğimiz oyun içi entegrasyon örneği. Bakın Metaverse demiyorum. 🙂
Mstar – Fanta 2015!2015’te yaptığımız bir başka çalışma, Fanta markası için.
Sanalika – Bosch 2017!Türkiye’den çok güzel bir örnek daha, sene 2017
Sanalika – Turkcell 2017!Fikir de güzel 🙂
Fortnite – Nike
Fortnite – Avengers Endgame Filmi
Fortnite – Travis Scott Konseri
Death Stranding – Monster Energy
Lords Mobile – Coca-Cola
Daha ekleyebileceğim yüzlerce örnek var hem ülkemizde hem de globalde yapılmış olan. Araştırarak sizler de bulabilirsiniz rahatlıkla.
Demem o ki; yaptığınız işler doğru ya da yanlış, iyi ya da kötü demiyorum ama yaptığınız işler Oyun İçi Reklam Modelleri şuan için. Bunu unutmayın. Metaverse’e girdim demeyin. 🙂
Özellikle hiçbir marka ismi vs koymadım. Niyetim kimseyi kırmak ya da ahkam kesmek değil. Ama lütfen bir işe girerken araştırın, sorgulayın neyi ne için yaptığınızı iyi anlamaya çalışın. Olmayan bir şeyi biz yaptık demekle maalesef olmuyor.
Umarım bu yazı biraz olsun faydalı olur, doğru kişilere ulaşır.
Sevgilerimle
Ozan Aydemir
President / Gaming in TURKEY | MENA | EU
Gaming Agency & Esports Agency
Official Gaming and Esports Agency of Coca-Cola in 25 Countries
Official Gaming and Esports Agency of Türk Telekom